Animasyon eğitimi için Ankara’da ne okunabilir diye araştırırken. Hacettepe Bilişim Enstitüsünün Bilgisayar Animasyonu ve Oyun Teknolojileri’ni keşfettim.
[Okumaya devam et…]
Yeteneksizin Animasyon Yüksek Lisans Yetenek Sınavı ve Mülakat Güncesi
Hep neşeli şeyleri yazacak değiliz. Şimdi size tüm animasyon dünyasını kucaklamaya çalışırken kollarımın nasıl yetmediğini anlatacağım.
[Okumaya devam et…]
Verimlilik Programları: Bilgisayara karşı yenilmeden bilgisayarda çalışmak.
Verimlilik programlarını duymuş muydunuz? Tez aşamasındaki öğrencilerin, bilgisayar başında dikkat toplamak isteyen vatandaşlarımızın veya ekmeğini bilgisayardan kazananların hayatını kolaylaştırabilecek “procrastination” (tr: erteleme) savar bazı yazılımlar var.
[Okumaya devam et…]
İdeal Meslekler: DTCF Öğrenci İşleri veya Muhtarlık
Belli bir süre özel sektör tozu yuttuktan sonra, insan ister istemez bazı mesleklere diş bilemeye başlıyor. Evet memurluğun başkentinde yaşıyorum, evet Ankara’yı seviyorum ama bu sistem zoruma gidiyor!
Düşünün işe gitmek için sabah 6:25’te saat çalıyor. Eve döndüğünüzde ise olmuş mu size 20:00 Karatay bile akşam sekizden sonra yemek yemeyin diyor. Hadi sağlıklı yaşamı geçtik peki, idealler hayaller? Tekrar söyleyeyim ben sosyal bilimci felsefeci okur yazar akademisyen prof ya da bir benzeri bişey olmak istiyorum; ancak bunu besleyecek okumaları eğitimleri sağlayacak ideal bir meslek bulmadım bulamıyorum, bu kapitalist sistemden de hem özgür hem de etik bir çıkış yolu bu-la-mı-yo-rum.
Antik Yunanda felsefenin gelişmesine biraz da köleliğin katkısı olmuştur. Çünkü köle sahiplerinin düşünecek bol vakitleri vardı. İşte ben o kölelerden biriyim ve isyan ediyorum çünkü sahiplerim bu boş vaktin hakkını veremiyor!
[Okumaya devam et…]
İnat ve İnatçılar için Salt İnatçılığın Savunması
Ece Temelkuran, Kayda Geçsin adlı kitabının arka kapağında, şöyle diyor “Umut, pek güven duyduğum bir sözcük değil, ben inadı tercih ederim. Umudum yok olsa bile inadım var. İnsanın, yine de, her şeye rağmen iyi olabileceğine, bu ülkenin içinde, dövüldükçe içinin çok derinine kaçmış bir iyilik tohumu olduğuna dair bir inatçı imanım var. Benim de, benim gibilerin de bu ülkeye dahil olduğunu söylemek, sonra yeniden söylemek için sağlam tutmaya çalıştığım bir inadım…”
[Okumaya devam et…]
Böyle Buyurmamıştı Serduş…
Üç sene önce yazdığım yazımı yeni buldum ilginç geldi. Çalıştığım ilk işyerimde yaşadığım buhranı bu şekilde yazmışım. O zamanlar Felsefe okumama karşı çıkan babaya inat bir yarı-zamanlı iş bulup harcımı öderim demiştim…
5 Eylül 2008’deki yazı şöyle başlıyor:
İşteki ikinci hafta ve insanın insan haklarına aykırı bir yaratık olduğuna gönülden bağlılık.
AÜ‘ye kayıt edilen 6012 kişi. (Evet, okuduğum üniversiteme kayıt sırasında kullanılan numaratörü yapan bir Barkod firmasında çalışıyordum.) Sene MS. 2008 cahiliye devrine devam ve İlahiyat Fakültesine kayıt için resim veren kişi sayısı sayıyla da “1”, yazıyla da “bir”. Allah da bir! Ama kul birden çok olup kendini kaybetmiştir, tanrının vefatından çok önce. Fotoğraf günahsa, feysbuk kâfirliktir.
[Okumaya devam et…]
Finansman Bulundu Projelere Devam…
Evet, uzun zaman oldu, dört ay geçti ve hâlâ kovulmadım. Projeler için yeterli finansmanı bulduğumu <hatta projelerim olduğunu> da daha yeni hatırladım.
Bu geçen süre zarfında kısaca neler yaptığımıza bir bakalım. Mitolojilerden Kalevela Destanın kadar geldim. Sonra araya iş girdi, parantez açmak zorunda kaldım. Doğum gününde kardeşime Karl Marx Kapital Manga‘yı aldım ama önce ben okudum.
[Okumaya devam et…]
Mülâkatname: Bir Mülâkatın Anatomisi
Mülakatlara alıştım hatta zevk almaya bile başladım, her seferinde farklı insanlar tanıyorsunuz, kısacık zaman diliminde sizi tanımaya çalışıyorlar “ayinesi iştir kişinin tipe bakılmaz” atasözüne ne oldu?, Resimdeki tiplere bakın hayatlarına ilk defa o gün takım giydiler. Resimdeki Suit up Barney vari, kısık gözlü yakışıklı bizzat kardeşim olur benzemiyor di mi? (aman benzemesin)
Neyse Web-Grafik sektöründeki maceramız tüm hızıyla devam ediyor. Bu yazımızda mülakatlardan edindiğimiz tecrübelerimizi ele alacağız.
[Okumaya devam et…]
Sanırım İş Buldum!
Evet sanırım iş buldum,
Okula giderken bir tabela gözüme ilişti, Kolej Ajans diyordu, daha önce görmemiştim, algıda seçicilik dedim, acaba ne yapıyorlardı, web sitelerine gittim yapım aşamasındaydı; fakat bir posta adresi vardı, mail attım:
Merhabalar Kolej Ajans,
Kurtuluşta oturuyorum, DTCF’de okuyorum,
okula giderken de sürekli önünüzden geçiyorum.
Acaba benlik bir işiniz olabilir mi yarı zamanlı tam zamanlı,
yapabilceklerim için aşağıda sitemin linkini göderiyorum?
Özgeçmişime de oradan ulaşabilirsiniz.
Serdar Altunoğlu
serdisanat.net (o zamanlar adresim buydu)
