Afet anında tüm yerel iletişim (cep telefonları televizyon, internet) kesilir ve bu durumda merkezi sistemden bağımsız, radyo dalgalarını kullanan, telsiz iletişimini kullanırız. Telsiz kullanan herkesin bir kodu olur benimki de TA2RS. Bu kodu nasıl aldığımı bir yazıda anlatmışım.
Düzce merkezli 1999 Marmara depreminden sonra toplumda arama kurtarma derneklerine olan başvuranlar artmıştı. Ben de onlardan biriydim. Çeşitli ve uzun eğitimlerden sonra. Uzmanlık alanımıza göre (elektronik mühendisliği) işleri almanın en iyi hamle olacağını önerdiler. Ben de Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencisiydim ve amatör telsizcilik olayına yöneldim.
Aşağıdaki ise 2004.03.12 tarihinde, uluslararası amatör telsizcilik kodum TA2RS çağrı kodunu İstanbul’daki bir devlet kurumundan (TK: Telekomünikasyon Kurumu) alırken başıma gelenler:
Evet, o gün büyük bir hevesle uyandım, kendime çağrı işareti alacaktım. Sabahçı kardeşimle aynı saatte 6:00’da kalkıp kahvaltı edip, onu okula yolladıktan sonra, evden çıkmadan bir gazete okuyayım dedim. Gazetedeki haber dikkatimi çekti “Mahkeme kararıyla TK (bizim TeKa) İstiklal caddesindeki KoçNet’in kablosuz internet hizmetini 1924 yılından kalan telgraf kanununa göre durdurup bir de üstüne ceza yazdığını anlatan” bir yazı vardı. Neyse adamlar kanunların eskiliğini anlatmak için böyle bir yöntem geliştirmiş diyerek yola çıktım. Kendime çağrı işareti alacaktım şöyle Romeo Juliet gibi romantik bir kod mu alsam diye yolda sürekli düşünüyordum ki o Pek Sayın R. Beyle görüşme şerefine eriştim.
-Şey ben çağrı kodu seçebilir miydim acaba?!!..
-Yok bugün yapmıyoruz..
-Ama ben sırf bunu için Çengelköy’den geldim. (TK binası Beylikdüzü’ndeydi yani ortalama 3.5 saat falan gidiş.)…
-Seçip de napacan hepsi harf zaten sırayla verecez.
-Şöyle zor değilse bilgisayardan bir baksak (azme bakın)
Hoşgörülü R. Bey beni kırmayıp klasör açmak dahil tamı tamına 6 zorlu tıklama sonucunda kodların olduğu excel sayfasına ulaştı. Tabi bende bu zorlu tıklamalar sonucunda ne Romeo’luk ne de Jület’lik romantizm kalmıştı. Artık kendime ben bu dünyaya niye geldim gibi sorular sormaya başlamıştım ki baktım Romeo Sierra hemen atladım. “Tamam TA2RS olsun!”
Oley! Tam aldık, tamam gidiyorum, derken adam bir baktı benim banka dekontuna 2.100.000 TL lira yazıyor… (daha sıfırlar atılmamış o derece eski bir anı)
-Bu ne böyle…
-Ne ne?!?!?!
-Kafanıza göre iş yapıyorsunuz 2.100 nerden çıktı!?
-Ne olacaktı…
-3.500!!
-Nınh!!? (meğer B sınıfları 2.100.000 imiş, A sınıfı 3.500.000 TL verecekmiş.)
-Tamam ben şimdi gider yatırırım (ne sakin bir insanım)
-Burası sapa yoktur burada şube.
-Metrodan gitsem?
-Giiitt…
Evet, ben bu dünyaya değil bu TK’ya niye gelmiştim. Ya da bu R. Bey nereden gelmişti? Her neyse gittim İstanbul Şirinevler’deki Ziraat Şubesine (çünkü başka bankalar 15 milyona EFT yapmak istediler) ben de azimle Ziraat’te 100 kişilik sırada bekledim, 3.5 milyonu yatırdım geldim TK’ya…
– Efendim buyrun eksik dekontum vardı (Bu sefer R. Bey resepsiyonda çay keyfi yapıyordu. Beni görünce garip bir şekilde baktı.)
Adam ne dese beğenirsiniz: “Biz seni verdin saydık……”
Bunu duymamazlıktan gelip dekontu sekretere verdim 3.5 saatlik yolla tekrar eve döndüm, akşam yemeğine yetişebildim.
TA2RS
73!
Not: Bir kaç ay sonra derneğe yeni katılanları aynı sınava hazırlamak için teknik kısımı öğreten kitap gibi bir rehber hazırlamıştım, belki işe yarar diye İnternet’e koydum. Bu da Academia linki. Zaten bu rehberi bulunca bu anıyı hatırladım.
Görüşmek üzere.
Bir cevap yazın