Merhaba ben acemi aşçınız Serdar,
Şaşırdınız mı? Bu site eğlenmek için doğmuş, sonradan “yerel kadın bilgisizliği ve erkek kayıtsızlığına” tepki olarak evrimleşerek yerel cinsiyetçiliğe kafa tutacak hale gelmiştir. Basit bir yemek sitesinin, feminist anarşist bir harekete ardından da sözlüğe nasıl dönüştüğünü merak ediyorsanız aşağıdaki yazıyı okuyabilirsiniz.
1. Elif’in Mutfağı Dönemi 2010
Web-Tasarım kursunda bir bitirme projesi olarak bir tasarım gerekiyordu. Ben de DTCF Felsefede 2007-2011 arası okul arkadaşım Elif’e doğum günü hediyesi olarak bir yemek tarifi sitesi tasarladım. Kafası bozulunca tarif girer mutlu olur dedim. Sitenin 2010′daki ilk hali aşağıda:
Hoca beğendi tam not aldım falan filan da bizim Depresif Elif yemek yapmaya devam etse de tarif hazırlayıp resim çekip siteye koymaya üşendi. Ayrıca, çok uyuz bir site olmuştu, bebekler falan!? Bir zontanın kadın algısını tüm çıplaklığıyla görebiliyorsunuz: Kadın, sadece yemek ve bebek yapar! Tabi bu altmetinleri daha sonradan fark edecektim, feminizme dair hiç bir fikrim yoktu. Zaten Elif de siteye ısınmamıştı. Site başıma kaldı, ben de boş verdim.
2. Elif’in Feminist Mutfağından Anarşist Tarifler Dönemi 2011
Aradan bir yıl geçti, siteye hiç uğramıyordum; bir ara ziyaretçi istatistiklerine baktım, akşamları sürekli birileri siteye uğramış!? Hatta öyle ki diğer entel dantel sitelerime değil de o bebekli ve sadece omlet tarifli siteye gelen gelene. Hayrola?
Biliyorum, günde ortalama 10 kişi, tek tarifli yeni kurulan bir yemek sitesi için çok değil; bazen ziyaretçi sayısının 37’ye çıktığı oluyor, genelde de sıfır çekiyor. Benim asıl zoruma giden, yaptığım o kadar bilimkurgu ve sanat sitelerine giren kişi sayısının bile, bu geyik yemek tarifi sitesinden daha az olmasıydı. (28 Ekim 2011’de site hakkında bu cümleyi kurmuştum.)
Peki, öyle olsun, siz misiniz o dandik siteye bakan. Ben de ahdettim, siteyi öyle bir hale getirecem ki girdiğinize gireceğinize pişman olacaksınız hanımlar, dedim. Elif sen de göreceksin! Bana yüz vermeyen tüm kızlar da o kızları kapan tüm erkeler de görecek, dedim. (Ne kadar kompleks yapmışım, Napster ve Facebook da öyle doğmadı mı zaten?) Sonrasında sitede küçük bi değişikliğe gittim. Ve “Elif’in Feminist Mutfağından Anarşist Tarifler” projesi ortaya çıktı. O dönemde yazılan site manifestosu için tıklayın.
O dönem piyasadaki yemek tarifi sitelerini inceledim. Berbat tasarımları vardı. Aşçılıkta hamarat olmak başka, site tasarımında da hamarat olmak başka; sonuçta yemek yazarlarının çoğu ev hanımı ve amatör blog sitelerinde yazıyor; profesyonel yemek sitelerine de baktım. “Yemek tarifi” yazıp Google’a aratın bakalım neler çıkacak? Tamam, iyi tasarımlar da var. Ancak içlerinde bir tane bile ‘yazı’ yok! Hepsi aynı: Yüksek çözünürlüklü bir fotoğraf, düşük çözünürlüklü bir malzeme listesi ve açıklayıcı bir paragraf, bu kadar.
Tarif dediğimiz şey de “McDonnald’s”laştı. Bir bilgisayar programı gibi: programcı aşçı, bilgisayar mutfak, yemek ise üretim bandından çıkan ürün. Duygu yok. Ruh yok. Hepsi kusursuz koşullardan, ideal ölçülerden, standartlardan söz ediyor. “Yenge evde salça yok, napıcaz?” sorusunun cevabı yok. Bir yolunu bulacaksın. Biz de bir yol bulduk. Güzel oldu, özgün oldu.
3. Ben Elif Değilim Dönemi 2012
Aradan bir yıl daha geçti, 2012 oldu, sitenin Facebook‘ta dikkate değer bir takipçisi oluştu, bu arada yukarıda söylemeyi unuttum bizim Elif diplomalı feminist oldu “Kadın Çalışmaları” üzerine yüksek lisansa başlamıştı ikinci senesinde ev arkadaşım da Kadın Çalışmaları (KÇ) yüksek lisansına başladı, ardından okuyucu tarifleri geldi, dostlar edindim, Makaseller Radyo Programı sitenizi tanıtalım dedi, olur dedim, başbakan kürtaj konusunu açınca bizi unuttular, günlük ziyaretçi sayısı bazen 25 bazen 125 oldu, neredeyse site feminist bir tartışma platformuna dönüşecekti; fakat beni Elif sanıp durdular.
Feminizmin “erkek düşmanlığı” sanılması gibi yanlış bir algı bizim site için de geçerliydi. Feminizm o kadar evrimleşti ki Latincede kadın anlamındaki “Femina” sözcüğü feminizmin şu an vardığı noktayı daraltmaya başladı. Feminist teorisyenler on yıllar sonucunda problemin erkeklerden kaynaklanmadığını anladı. Şu an açıkça söyleyebiliriz ki asıl sorun “cinsiyetçilik”. Ve kısaca tanımlarsak feminizm anti-cinsiyetçi bir mücadeledir.
İlk kurulduğunda bu site sıradan bir yemek tarifi sitesi olacaktı. Fakat felsefe okumanın etkisi kendini gösterdi ve böyle feminist bir mutfağa dönüştü. Feminizm adını değiştirebiliyor muyuz? Hayır, elfinmutfagi.net de böyle kalmıştı işte, ne bilelim böyle olacağını.
4. Feminist Mutfak Dönemi 2013
Sonunda akademisyenlerin de dikkatini çekmeyi başardık. Türkiye’de feminizmi hakkında çıkan en önemli dergilerden Amargi Derginin tatlı şamanlarıyla röportaj şerefine eriştik! Bundan gaza gelerek daha çok kişiye ulaşmak ve mesajı daha doğru iletmek için de siteyi feministmutfak.com adresine mi taşısak dedik ve taşıdık. elifinmutfağı.net yazanlar da buraya yönlenecek, evet artık adresimiz feministmutfak.com oldu.
Özgünüz, farklıyız, havalıyız, dünya bize güzel derken İngilizce versiyonunu yapalım da yabancılara da kendimizi tanıtalım dedik. Bunun üzerine feministkitchen.com‘u alırken ne görelim thefeministkitchen.com diye Elif’in mutfağına yakın zamanlarda (2010) kurulmuş Amerika’da bir blog daha varmış. Biraz kıskandım sonra toparlandım. Tatlı bir kadın.
5. Tumblr’a Geçiş Dönemi 2014
Bir sene daha geçti, çevremde KÇ’ci insanların miktarı artmaya başladı. Bu arada karatay diyetini denedik, vazgeçtik, derken veganlığı keşfettik. Üç ay denedik ancak Gezi olayları patlak verdi. Tüm dünyamız değişti. İnternet çatışmalarında troller tarafından saldırıya uğradık, çünkü düzgün içerik paylaşan bir avuç siteden biriydik. Fakat her şeye rağmen elimizde Facebook grubumuz vardı. Siteye neredeyse bir seneye aşkın içerik girmedik, heves kaçmıştı. Facebook sayfasında beğendiğimiz konuları paylaşmayı sürdürdük. Siteyi yönetmeyi kolaylaştırmak adına Tumblr Blog servisine taşınmaya karar verdik ve taşındık. İyi de etmişiz, sitede bir canlanma oldu. Bakalım önümüzdeki seneler neler olacak?
Buradan feminist mutfağa yayın süresince katkıda bulunan herkese teşekkürlerimizi sunarız. Bu proje okuduğunuz üzere tek kişiye ait olmaktan çıktı, diğer tüm yöneticileri, KÇ’ci dostlar ve siz takipçilerin can katıp şekillendirdiği bir sibernetik organizmaya dönüştü.
6. Bayrak Teslimi: Feminist Sözlük Dönemi 2015…
Ekim 2014’te Feminist Mutfak çevresi tarafından kurulan Feminist Sözlük asıl popülerliğini 2015’te elde etti diyebiliriz. 2017’de yeni güncellemeler ile Twitter takipçisi (5975) ve site ziyaretçisi (günlük 300) rakamlarıyla Feminist Mutfağı geride bıraktı. Yolun açık olsun sözlük.
Bir cevap yazın