Ozgur Serdar Altunoglu

Animasyon ve Konsept Sanatı

  • CV
    • CV (Türkçe)
    • Yazılar
    • Hizmetler
    • Linktree
    • Hakkımda
  • ART
  • BLOG
  • İLETİŞ
  • Türkçe
duygular

Duyguların Hikâyesidir: Aşk, Çılgınlık, Kıskançlık ve Şefkat v4.2

Tarih: 2012-06-06
Kategori: Felsefe, Hikâye

Önbilgi: 2003’ten beri yazarını bulmadığım ve eklemede bulunduğum öykü, yukarıda da hazırladığım tipografik görsel. Bu belki de İnternet’in en çok paylaşılan öykülerinden: “Love is Madness” yazar bilinmiyor. Fabl olduğundan şüpheleniyorum; derleyeni de bulamadım. Bulanlar lütfen lütfen bir şekilde bilgilendirsin. İçeriklerin izinsiz ve alıntısız paylaşılmasına karşıyım ancak bazı içeriklerin sahibi de yok ve İnternet’te sahipsiz köpek yavruları gibi geziniyorlar. Sanal dünyaya yeni gelen insanların sevecenlikle başını okşadığı bu yazılar, bir postadan bir postaya, bir forumdan bir foruma, paylaşıla paylaşıla daha da anonimleşiyor.

İnternet’in kaotik yapısı, yazıları daha canlı, ruhlu, ethoslu, değişip çoğalabilir, dil gibi nefes alıp başka ağızlarda yeni biçimler alabilir hale getirdi. Eskiden bu süreç yüzlerce yıl alırdı, şimdi dil daha çabuk evrimleşiyor. Aşağıdaki hikâye de internet efsanelerinden “Aşk ve Çılgınlık“ın bir türevi. Bu hikâyeyi bilmem kaçıncı kez düzenliyorum (evet bu bir çeşit kavır, remiks, düzenleme) ve her seferinde ilkinden farklılaşıyor. Ertuğrul Hoca “İnsan sürtünerek yaşar.” der. Belki bu hikâyeyi asıl doğuran, bu kadar anonim paylaşılmasından ziyade, bu hâlini okuduğunda benden nefret edecektir; ama o kadar iç içeyiz ki sürtünmeden edemedik.

Haydi dostlar, sanal nehre kendinizi bırakın. Determinist aşamalarla, madde madde, evre evre, hormon feromon, rasyonel anlayışlara inat, duygulara farklı bir açıdan yaklaşalım. İlginçtir, hikâye ister istemez düalizm karşıtı bir duygu felsefesine dönüştü. Neyse ki öykü, bu tanım kadar sıkıcı değil.

Not: Bilinen ilk Türkçe versiyon 1.0 okumak için tıklayın. Benim versiyon aşağıda.

İyi seyirler, iyi okumalar…

Duyguların Hikayesi

Duyguların Hikâyesidir… (Aşk ve Çılgınlık v4.2)

Çok uzun zaman önce, ruh bedene üfürülmez, İns arzda yürümez, Cins ona nazlanmaz iken; Büyük Patlama’dan evvel, Kaos‘la beraber, tek anlam iki hece ‘Şefkat’ varmış. Ve tüm duygular ondan pay alarak çoğalmış. Bu duygular, henüz bir duyucuları olmadığından boşlukta amaçsız dolanırlarmış. İşte böyle bir gün Sıkıntı en yakınındakini dürtmüş “Çocukluk, neden saklambaç oynamıyoruz?”, bunu duyan Saflık heyecanlanmış, Heyecan da haberi tüm duygulara yaymış. Çılgınlık atılmış “Ben ebe olmak istiyorum!” kimse onu arayacak kadar çılgın olmadığından kabul etmişler.

Çılgınlık bir ağaca yaslanıp gözlerini yummuş ve saymaya başlamış 1, 2, 3, 4, 5… O saydıkça duygular, etrafa saçılmış. İhanet bir bıçağın ardına, Sevgi bulutların üstüne, Vefa Sevgi’nin koynuna, Yalan bir duvarın arkasına saklanacağını söyleyip bir taşın altına, Dürüstlük saklayacak bir şeyim yok demiş, Cesaret çağlayanın tepesine, Bencillik arzın merkezine… Çocukluk elleriyle yüzünü kapatmış, Cimrilik bir çuvalın içine girerken çuvalı yırtmış, Tembellik saklanmaya üşendiğinden bir köşeye kıvrılmış. Merak kardeşi Bahane’yle Kaf Dağı’nın ardına saklanmış. Umut ufkun ardına saklanmak isterken Azap onu Pandora’nın kutusuna kilitlemiş… Bu arada Çılgınlık saymaya devam ediyormuş: 79, 80, 81, 82… fakat Aşk kararsızlığından nereye saklanacağını bilemiyormuş, Cömertlik yerini Aşk’a bırakmış, bu Aşk’ın çok hoşuna gitmiş; ama kabul etmemiş ve Çılgınlık 100’e geldiği anda Aşk kendini kırmızı güllerin içine atmış.

Çılgınlık “Önüm arkam sağım solum sobe! Saklanmayan ebe!” diyerek dönmüş “Tembellik, Dürüstlük ve Cömertlik neden saklanmadınız? SOBE SOBE SOBE!”. “Aç ellerini Çocukluk!” açmış “Ceee ve SOBE!”. “Cimrilik çuvala sığamadın değil mi? SOBE!”

İhanet Vefa tarafından ihbar edilmiş, Sevgi bulutlara dalıp oyunu unutmuş. Yalan’ın yerini Dürüstlük göstermiş. Bencillik’in yerini tahmin etmek kolay; ama çağırmak zormuş, zaten ilgisiz kalınca kendi gelecekmiş. Merak ve kardeşi Bahane ise oyunun sonucunu merak edip dönerler diye aramamışlar. Azap ise vicdan azabına dayanamayıp Umut’u serbest bırakmış, diğer duygular da sobelendikten, Merak kardeşine uyup döndükten, Bencillik “Beni unutmadınız herhalde!” diyerek geldikten sonra; Aşk dışında tüm duygular sobelenmiş. Çılgınlık seslenmiş “Aaaaşk! armut dersem çık elma dersem çıkmaaa! … Armut! … Çık ortaya! … Aşk! Aşk! nerdesin? … Ah mine’l Aşk! … AŞK! Bıktık seni aramaktan çık artık!”

Nazlı Aşk çıkmamış ve Çılgınlık umutsuzluğa kapılmış, derken İspiyon, Aşk’ın kırmızı güllerin arasında olduğunu söylemiş. Sabırsız Çılgınlık, düşünmeden çatal şeklinde bir sopayla kırmızı gülleri eşelemiş ve gittikçe artan bir hırsla saplamış saplamış saplamış. Ta ki acı dolu bir çığlık duyana kadar. Aşk elleriyle yüzünü kapatarak ortaya çıkmış, gözlerinden kanlar akıyormuş. Çılgınlık “Ne yaptım ben!” diye feryadı basmış “Seni kör ettim! Affet beni!”. Aşk cevap vermiş “Gözlerimi geri veremezsin; ancak bana kılavuzluk edebilirsin.” İşte o günden sonra kopyalayapıştırcılar “Aşk’ın gözü kördür ve Çılgınlık ona kılavuzluk eder.”le yetinmiş. Fakat hikâye bitmemiş.

Bencillik ve Kompleks’ten güç alan Kıskançlık, Aşk ve Çılgınlık birlikteliğini hazmedemeyip yollarını kesmiş “Uzak dur ondan pis çılgın, ona ancak ben yoldaş olabilirim!” Gözlerinden ateş fışkıran Kıskançlık devam etmiş “Aşk, hep böyleydin, gözün hep dışarıdaydı, şimdi o güzel gözlerine olanlarsa müstahak, aramadın, sormadın, cevap yazmadın. Oysa söz vermiştik, hayır ben vermiştim, sen o zaman da sessizdin, şimdi de sessizsin; neden merak eden hep ben, neden sevilen hep sen, şimdi de başka biri, ne kolay? Adın Aşk diye her istediği yapabileceğini mi sanıyorsun, peki ben olmasam ne değerin kalır?” Bunu üzerine Aşk “Seni severdim Kıskançlık; ama Bencillik ve Kompleks’in seni neye dönüştürdüğüne bir bak! Korkuyorum senden!”

Gerçekten de Kıskançlık gözlerinden ateş saçan bir canavara dönüşmüş ve etrafı yakıp yıkmaya başlamış. Tüm duygular birbirlerine sokulmuşlar. Mantık olanlara anlam veremiyormuş. Sevgi dehşet içinde Mantık’a sarılmış. Vefa duruma el koyacakken İhanet ona arkadan saldırmış. Karambolde Nefret, Sevgi’yi bir güzel pataklamış. Çalışkanlık Cesaret’in gazıyla Tembellik’i kulağından sürüklemeye başlamış. Merak Sıkıntı’yı kovalıyor, Haylazlık da önüne gelene çelme takıyormuş. Cömertlik Cimri’liğin üzerine yürürken, Bencillik Cömertliğin ellerini bağlamış. Sevgi hüngür hüngür ağlıyor, Umut onu teselli etmeye çalışıyormuş. Tam bir duygusal karmaşa yaşanıyormuş ki Aşk bağırmış “YETER!” Herkes bir an durmuş; ama Kıskançlık durmayıp, İhanet’in bıçağını Çılgınlık’a saplamış. Mantık “Ne yaptın sen!” demiş ve ‘Dargınlık’ doğmuş… İşte o günden beri Bencillik ve Kompleks, Kıskançlık’ı besler, Dargınlık da çatışmadan sonra doğarmış.

Bu arada Çılgınlık yaralanmış; ama ölmemiş ve Kıskançlık da cezasını henüz çekmemiş. Hemen bir mahkeme kurulmuş ve duygular saflarını tutmuş. Birbirlerinin yüzlerine bakamıyorlarmış. Dargınlık doğduktan sonra nedense tüm duyguları bir durgunluk kaplamış. Mahkeme celselerce sürmüş, herkesin bir derdi varmış, tutarmış içerisinde. Herkes kendine haklı, herkes kendine mağdur. Oy birliğiyle Mantık hâkim olarak seçilmişse de Aşk ifade vermeye başladığında Mantık tepetaklak oluyor, bu fırsatta yerine Çılgınlık geçiyor ve yine tüm dengeler altüst oluyormuş.

Duygular, Mantık’ın yönettiği mahkemede de huzuru bulamamışlar. Sürekli birbirleriyle çatışıyor sürekli birbirlerini incitiyorlarmış, zaman geçmiş ve duygular çatıştıkça daha da bölünmüşler. Sevgi, Vefa, Dürüstlük, Cömertlik, Çalışkanlık, Saflık, Cesaret bir yanda Nefret, İhanet, Yalan, Cimrilik, Tembellik, Sinsilik, Korkaklık, Bencillik başka bir yanda… Umut, Azap, Merak, Sıkıntı, Arzu, Mantık, Çılgınlık ise gözleri görmeyen Aşk gibi ortada kalmış. Derken Aşk’a zaafı olan Mantık bir adım öne çıkıp şöyle demiş “Evet, suçluyu buldum, AŞK!” Tüm duygular bu karara çok şaşırmış; ama aksi bir şey de diyememişler çünkü konuşan Mantık’mış.

Aşk eski sevgilisine seslenmiş “Çılgınlık nerdesin?”, Çılgınlık cevap vermemiş, Aşk’ı artık çılgınca aramıyormuş.

Aşk seslenmiş “Kıskançlık nerdesin?”, Kıskançlık rakip olmadığı için kıskanacak bir şey bulamamış, cevap vermemiş.

Aşk Sevgi’ye seslenmiş “Sevgi nerdesin?” Sevgi’ni boğazı düğüm düğüm olmuş, tam bir şey diyecekken onu Dürüstlük durdurmuş kulağına “Mantık haklı.” demiş. Böylelikle kör ve terk edilmiş Aşk’ın ölüm fermanı imzalanmış.

Cesaret ve Bencillik, zavallı Aşk’ı kolundan tutup idam sehpasına götürmüşler. Gaipten bir ses “Bir yerlerde bir yanlışlık var ama ne?” işte o an ‘Sağduyu’ doğmuş ve “DURUN!” demiş. Bencillik “Çekil yolumuzdan velet!” diye Sağduyu’yu itmiş. Cesaret “Sen yeni doğan bir duyguya kulak vermeden nasıl itersin?” diye çıkışmış. Ortam tekrar gerilmiş, biri bir şey dese tüm duygular oracıkta birbirlerini boğazlayacaklarmış ve o an etrafı korkunç bir karanlık kaplamış; çünkü ‘Zorbalık’ çıkagelmiş. O kadar korkunç o kadar karanlık görünüyormuş ki Cesaret bile bu manzara karşısında donakalmış.

Zorbalık “Sizi uzun zamandır izliyorum, anlamsız tartışmalarınızdan bıktım! Uyum içinde yaşayamıyorsanız var olmanızın da bir anlamı yok. Kurunun yanında yaş da yanar. Yok olun hepiniz!” demiş ve beraberinde getirdiği kasvet dolu karanlığı üzerlerine salmış. Grileşen duygular bitkin düşüp solmaya, silinmeye başlarken yerde yatan Aşk son olarak Umut’a seslenmiş “Hiç umut yok mu?” İşte o an ulu doğurucu, tüm duyguların öncesi, ilki, yüce Şefkat çıkagelmiş ve zaman durmuş. Aşk dışında tüm duygular donmuş hatta kasvetli karanlıklar saçan Zorbalık bile donmuş; çünkü Aşk ve Şefkat zamanın ötesinde bir duyguymuş.

Aşk yalvararak “Ey yüce Şefkat, bize yardım et. En kötü duygusal çatışma bile kasvetli karanlıktan iyidir. Lütfen…” Şefkat, tabiî ki kıyamamış “Peki” demiş “Sizin için zorbalığı affedebilirim; fakat bundan böyle burada yaşayamazsınız, ben olmadığım zaman Zorbalık sizi bulur, kaçmalısınız.” ve bağışlayıcı Şefkat, tüm duyguları hastalıklı kasvetli karanlıktan koparıp yeryüzünde oynaşan homo saphiens saphiens’lerin gönlüne serpmiş. İşte o günden beri “Zorbalık duyguların hastalığı, Şefkat o hastalığın ilacı, gönülde duyguların mekanıdır.”

tüm şefkat dolu ruhlara…

– Son (belki de Başlangıç) –

Other Articles / Diğer Yazılar
  • En iyi Storyboard ve Sinematografi Eğitim Kaynakları
    En iyi Storyboard ve Sinematografi Eğitim Kaynakları
  • NFT, Kriptoparalar, Dijital Eserleri Sergilemek ve Satmak
    NFT, Kriptoparalar, Dijital Eserleri Sergilemek ve Satmak
  • En İyi Oyun Motorları, Oyun Geliştirme ve Oyun Animasyonu Yazılımları 2020
    En İyi Oyun Motorları, Oyun Geliştirme ve Oyun Animasyonu Yazılımları 2020
  • Müslüm Gürses Animasyon - Koff Animasyon Bunu Nasıl Yapmış?
    Müslüm Gürses Animasyon - Koff Animasyon Bunu Nasıl Yapmış?
  • Yapay Zeka ile Sanat ve Gelecek Tahminlerim
    Yapay Zeka ile Sanat ve Gelecek Tahminlerim
  • Neden Bizden Disney Çıkmaz? Türkiye'de Animasyon Üretimini Geliştirmek İçin Ne Yapmalı?
    Neden Bizden Disney Çıkmaz? Türkiye'de Animasyon Üretimini Geliştirmek İçin Ne Yapmalı?

Etiketler: duygu felsefesi, uyarlama öykü

Yorumlar

  1. NİLAY

    2020-10-30 ile 13:46

    ÇOOOOOOOOOOOOOOOOOK GÜZEL VE DERS VERİCİ

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Günün En Çok Bakılanları

  • Oto-Stereogram (Şaşı Bak Şaşır) Çeşitleri ve YapılışıOto-Stereogram (Şaşı Bak Şaşır) Çeşitleri ve Yapılışı (8)
  • Boya Bilgisi: Kurşun, Kömür, Mürekkep, Guaj, Akrilik, Yağlı, Sulu, Kuru, Ebru...Boya Bilgisi: Kurşun, Kömür, Mürekkep, Guaj,… (4)
  • Türkiye'deki Canlandırma / Animasyon Eğitimi Veren Okullar Üzerine Pedagojik Bir İrdelemeTürkiye’deki Canlandırma / Animasyon Eğitimi… (4)
  • En İyi 3D Animasyon ve Karakter Tasarım ProgramlarıEn İyi 3D Animasyon ve Karakter Tasarım Programları (5)
  • Dünyanın En İyi Canlandırma / Animasyon Eğitimi Veren OkullarıDünyanın En İyi Canlandırma / Animasyon Eğitimi… (6)
  • Animasyon Yapımı Hakkında Kaynak KitaplarAnimasyon Yapımı Hakkında Kaynak Kitaplar (2)
  • En İyi Manga, Anime ve 2D Animasyon ProgramlarıEn İyi Manga, Anime ve 2D Animasyon Programları (2)
  • Türkiye Üniversiteleri Haritası 2016 - Bilgilendirme Grafiği ProjesiTürkiye Üniversiteleri Haritası 2016 –… (2)

Seçme Yazılar

Deniz Yıldızı Fırlatan Kız Hikayesi

Deniz Yıldızı Hikayesi Fenomeni

Önbilgi: Sahipsiz zannedilen; ama İngiliz literatüründe çok bilinen “Deniz Yıldızı” adlı hikayenin kaynağına ulaştım. İnternet için sadeleştirilmiş halini çevirdim ve tabi sonuna da herkes gibi biraz eklemede bulundum. Sonuçta hikaye 1969’da yayınlanmış, bazı öğeler eski; ama kurgu açısından minimalist olduğundan eklenip değiştirilmeye de çok müsait evrensel bir hikâye. Yazar ilerde bu hikayenin bir internet fenomenine dönüşeceğini tahmin […]

#GörselGünlük 018 #Zıpla Nazlı, bugün #Formu #GörselGünlük 018 #Zıpla
Nazlı, bugün #Formula1 sıralama turları var, dedi. Dedim daha geçen hafta yarışmadılar mı? Evet, dedi. 1 hafta oldu. Sonra anladık ki 15 gün geçmiş; ama biz seçim haftasını zihnimizden silmişiz. Sonra aklıma "yaşandı bitti saygısızca" şarkısı geldi, günün çizim konusu belli oldu. Çok da saçma oldu. Bir civciv ne kadar politik olabilir ki çok zorluyorum bence.
#GörselGünlük 016 #Kutuplaşma Menfaatleri uğ #GörselGünlük 016 #Kutuplaşma

Menfaatleri uğruna yüzde ikilik fark ile koca ülkeyi kutuplaştırıp kendini kendine düşman eden politikalara lanet olsun! Bir tarafa yönelik söylemiyorum. Bu kötülüğü zora düşen herkes yapıyor. Biri başlatınca diğeri de kendi payını koruma amacıyla taşlamaya başlıyor. Trollüğü engellemek için karşı tarafın da trolleşmesi gibi. Kutuplaşmayı körüklemek sadece bataklığa davet değil insanlık suçudur. Artık ilk taşı atan vicdansızın kim olduğu değil, bu ayrımlaşmayı kimin sonlandıracağı önemlidir. Madalyon, iki yüzü ile barışmak zorundadır. 
Yurtdışında bulundum ve kendi halkından bu kadar nefret eden başka bir halk görmedim. Bu her gün aynaya bakıp kendi yüzüne tükürmek gibi, beynimin diğer yarısı gerizekalı demek gibi aptalca bir şey. Gelip başkası mı düzeltsin senin kişilik bölünmeni? Herkesin “biz kazandık” demesi, kazanamayınca diplere düşmesi de narsist kişilik bozukluğudur. Siz kazanmadınız yalan beyanlarınızla insanlık bir kez daha kaybetti. 
Hayatımda sadece AKP yönetimini tecrübe etmedim. Önceki dönemdeki yozlaşmanın da pek farklı olduğunu düşünmüyorum. İnanın kendi tarafınızın yozlaşmasını görmek kaybeden olmaktan çok daha beter. İki türlü de her şey çok güzel olamayabilir. Haydi şimdi tüm oylar Nihilist Partiye. Şaka şaka. Ama bugünkü çizim konusu belli oldu.
#narsizim 
#kutuplaşmayahayır
#GörselGünlük 014 Melek Yatırımcı Ortadirenk #GörselGünlük 014 Melek Yatırımcı Ortadirenk

Bugün aşağılık bankaların 1m dolar’ı olan zengin müşterilerine dolar’a %35’e varan özel faiz uyguladığın öğrendim. (Dolara fakir tarifesi %1) Orta sınıf olarak bu ekonomik krizden en çok etkilenecek olanlar bizleriz. Hem sen üretim yap ekonomiye katkıda bulun hem de emeğin vergilerle enflasyonla uçup gitsin. Melek yatırımcı mıyız biz! 
Ya aşırı zenginlere katılıp paraya para demeyeceksin ya da hiç bir krizden etkilenmeyecek kadar fakir olacaksın. Bu yüzden bu pisliği pisleten pisler gitsin istiyorum. Yeni gelenler de pislenene kadar bir süre kalabilir. Pislenme süresi de dünya yozlaşma ortalamasına göre 4 seneye tekabül ediyor. İşte benim seçim sistemim. 

#ortadirek
#ortasınıf
#GörselGünlük 013-2023.05.23 Yük Don Norman’ #GörselGünlük 013-2023.05.23 Yük
Don Norman’ın “Gündelik Şeylerin Tasarımı” kitabına başladım. Tabi önce Etkar Keret’ten bir öykü okuyorum. Keşke bu süreçte zaman dursa da her güzel kitaba, her güzel derse, her heyecan duyduğum fikre vaktim kalsa. Öğrenilmesi gereken şeylerin büyüklüğünü tahmin edebilirsiniz ancak yazmam ve çizmem gerektiğini düşündüğüm şeylerin yükünü ben bilirim. Yük derken acılı biberli şeyler de değil ha, hüznü sevmem. Lakin ne kadar eğlenceli de olsa tek kişinin bildiği şeyler o kişiye yük oluyor.

#tasarım
#kalem
#klavye
#çizim 
#yazı
Görsel Günlük 012 Her gün mutlaka en az iki p Görsel Günlük 012

Her gün mutlaka en az iki paragraf yazmak için gayret ediyorum. Günlüğe yazmadıysam da mutlaka ya öykü düzenlemesi ya da @azizkedi dersleri gibi derslerdeki notlarımı temize çekiyorum. Seçim stresi vb şeylerden dolayı uyku düzenim biraz kaydı, haliyle ağız yaralarım da arttı. Hava da ısındı, gündüz çayı içmez oldum. Sırf bunun için bile serin bir yere taşınılır. Onun yerine su mu? Su hemen çişe dönüşüyor. Vücutta bir tur bile atmıyor. Onun bile beklemeye tahammülü yok. Benim var. Ama yaşlandım. Sadece ben değil X+Y+Z=3 nesil birlikte yaşlandı.

#yaş
#xkuşağı
#ykuşağı
#zkuşağı
Görsel Günlük 011 #nazımhikmet #visualdairy # Görsel Günlük 011
#nazımhikmet 
#visualdairy
#civciv
#ağaç
Görsel Günlük 010 Eternals (2021) #visualdairy Görsel Günlük 010 
Eternals (2021)
#visualdairy 
#civciv
#Eternals
Görsel Günlük 006 🫶 Görsel Günlük 006 🫶
Once upon a time I created an NFT set. / Evet ne m Once upon a time I created an NFT set. / Evet ne modaydı öyle iyi ki de bitti ama çizimler de boşa gitti... 🥲 Bu da onun tanıtım videosu.  #nft #virus #digitalpainting
Load More... Follow on Instagram

Ozgur Serdar Altunoglu © 2023

  • Türkçe