Yapay Zeka (YZ) avatarlar ile gündeme gelen teknolojik gelişmeler hakkında Instagram’a koyduğum foto roman serisini gören ve akabinde benimle irtibata geçen Funda Şenol Cantek Hocam ile GazeteDuvar.com.tr adına bir röportaj gerçekleştirmiştik. Funda Hocamın sorularını elimden geldiğince cevaplamaya çalışmıştım. Bu yazıda konuşmanın uzun versiyonunu ve bağlantılar ile zenginleştirilmiş halini okuyabilirsiniz.
Bahsi geçen foto roman serisi şu şekilde:
E2.0: https://www.instagram.com/p/CmD-JGdqpFh/
E2.1: https://www.instagram.com/p/CmLshIENROu/
E2.2: https://www.instagram.com/p/CmYkf1ZNeYW/
1. Son günlerde yaygınlaşan yapay zekâ ile portreler oluşturma furyasının teknik altyapısını anlatır mısın?
Hocam şimdi bu mesele yeni değil. 1970’lerde başlayan Yapay Zekâ / Makine Öğrenme (YZ/MÖ) [Artificial Intelligence & Machine Learning (AI/ML)] araştırmalarına dayanıyor. Yakında takip edenler için sürpriz bir gelişme değil. Hatırlarsanız 1997’de İnsan Satranç şampiyonu Kasparow, IBM üretimi Yapay Zeka (YZ) oyuncu DeepBlue’ya yenilmişti. Ardından 2016’da Go Ustası İnsan Lee Sedol, Google üretimi YZ AlphaGO’ya yenildi. En son büyük gelişme de Midjourney adlı bir YZ aracılığı ile üretilen bir resim bir çizim yarışmasında birinci oldu. Daha geçen hafta Londra sokaklarında YZ kargo robotları dolaşıma çıktı. Sürücüsüz araçların testleri devam ediyor. Özetle YZ’ler hayatın içine sızmaya başladı. Açıkçası bu YZ portreler buzdağının görünen kısmı. Görülmeyen kısmında ise günlük pratiklerimizi ve sosyal yaşantımızı etkileyecek oldukça büyük bir teknolojik devrimin yaklaştığını düşünüyorum.
Teknik altyapısına gelirsek, basit anlamda YZ’ler büyük dataları işlemeyi ve bundan belirli örüntüler çıkartmayı çok iyi öğrendi. Bu örüntüler içerisinde duruma en uygun hamleyi, en uygun kararı, en verimli yolu seçerek insandan daha hızlı kararlar verebilir duruma geldi. Şimdiki durumda ise milyonlarca fotoğraf içinde insan yapısını çok iyi çözümleyip onları istenilen stilde kolaylıkla çizecek teknoloji artık herkesin erişebileceği kadar kolaylaştı.
2. Bu furya sosyal medya şirketleri ile üretici firmaların iş birliğine mi dayanıyor? Yoksa birini zengin ederken, diğerini araç haline mi getiriyor?
Sosyal medya şirketleri üye sayısına bakarlar. Bunu bir pazar olarak düşünebiliriz. Bu pazara satılan ürünlerin yasallığı veya etik değerleri genelde onları pek ilgilendirmez. Asıl konuşulması gereken bu pazarda uygulamalarını satan Lensa gibi firmalar. İnternetteki görsel dataları telif gözetmeden işleyen YZ firmaları bu yasal boşluktan yaralanarak ceplerini doldurmaya başardı. Sanatçıların ise bu konuya uyanması geç oldu. Sanatçılar kendi çizdiklerinden daha fazla eseri bir iki cümle ile bilgisayarda çizdiren, kendilerine “prompt engineer” diyen, hiçbir sanat altyapısı olmayan bu insanların tacizine uğramaya başladı. Yıllarca emek harcayıp ustalaşmak için uğraştıkları tarzları, YZ makinaları tarafından kusursuz bir şekilde taklit edilmeye başladı. Müzikte bir beste için bile telif öderken burada görsel sanatçıların hiçbir gelir elde edememesi büyük bir hak ihlali anlamına geliyor. Dijital sanat camiası büyük protestolara şahit oluyor. NoAI logoları özellikle bu çalınmanın olduğu bir sitede gündemden düşmüyor.
Artstation diye bir portfolyo sitesi var. Bu sitedeki görseller YZ’ler tarafında tamamen taranıp işlenmiş. Bu soruna da site yönetimi görmezden geliyordu. Tabi dolayısıyla isyanlar başladı.
3. Yapay zekâ ile tasarım yapmanın olumlu ve olumsuz yanları olduğunu söylemiştin, bunları biraz anlatır mısın?
Dijital sanattaki YZ karşıtı eylemdeki insanların büyük bir çoğunluğu salt YZ karşıtı değil. Büyük çoğunluğu YZ’nin makine öğrenme aracılığı ile kendi izinleri olmadan işlenmesin istemiyorlar. Telifsiz, kamuya açık (public domain) görsellerin işlenmesiyle YZ, zaten yararlı bir araç olabilir. Hatta sanatçılar YZ’leri kendi tarzları ile eğitip çok daha hızlı eserler üretebilirler, ama gündemdeki melese bu değil. Asıl problem piyasadaki portre furyasında ihlal edilen sanatçı hakları ve bundan nemalanan açgözlü YZ firmaları.
4. Eserleri telifsiz kullanılan sanatçılar buna nasıl tepki gösteriyorlar? Bunların en ünlülerinden birinden bahsetmiştin, kimdi onlar?
Karla Ortiz, benim gördüğüm şu sıralar meşaleyi elinde tutuyor. CAA (Concept Art Association) yönetim kurulu üyesi olarak bir bildiri yayınladılar ve yakında Washington DC’de bir eylem hazırlığı peşindeler. Amaçları YZ konusunda farkındalığı artırmak ve sanatçı hak ihlallerine karşı yasal zemini oluşturmak. Buna destek veren pek çok sanatçıyı da yine Artstation sitesindeki NoAI görselli sanatçıların profillerinden görebilirsiniz. (Aşağıda belli başlı sanatçı Instagram hesapları bulunuyor.)
Karla Ortiz: https://www.instagram.com/kortizart/
Loish: https://www.instagram.com/loisvb/
Pernille Ørum: https://www.instagram.com/pernilleoerum/
Justin Fields: https://www.instagram.com/jfields217/
Karla Ortiz’in Makalesi: https://www.kortizblog.com/blog/why-ai-models-are-not-inspired-like-humans

5. Bütün bu YZ üretimi avatarlarda bir tarz var aslında. O da yüzüklerin efendisi, avatar vb. gibi animasyonlar veya filmlerdeki ütopik, fantastik karakterler ve atmosfer, bunu nasıl yorumlarsın? Zamanın ruhu mu bu?
Bunu aslında kapitalist pazarlama ruhu olarak düşünüyorum. Bir ürün satmak için her zaman bizim en temel duygularımıza hitap eden, gururumuz okşayan bizi ayrıcalıklı gösteren şeyler kullanılır. Bu yemi yutmamız için de yine bize bir dev aynası sunuldu. Bunu çağımıza ait değil de insanın doğasına ait bir olgu olarak görüyorum. Kandırmak için tatlı iltifatlar belki de en eski dolandırma yöntemidir.
6. Nasıl bir tehlike bekliyor bizi bu uygulamaların arkasında? Yoksa abartıyor muyum?
Vahşi kapitalizm diye bir kavram varsa ben daha da vahşileştiğini düşünüyorum. Teknoloji firmalarının elinin giderek güçlendiği bir senaryo bu. Bizi daha cazibeli göstererek ve bize sadece bizim gibilerin olduğu yankı odalarında tutarak her açıdan sömürüldüğümüz bir modele doğru ilerliyoruz. Facebook’un seçmen verilerini Cambridge Analytica firmasına vererek seçimleri manipüle edebilecek güce erişmesi de buna bir örnek. O olaydan sonra ne oldu? Cambridge Analytica firması iflas etti, Facebook hisseleri de baya düştü. Fakat buna insanlar uyanmasaydı daha vahim sonuçları olabilirdi. Aynı uyku durumu şimdi de görsel sanatlarda geçekleşiyor. Kanunlar geriden geliyor. Bir an önce farkındalığı arttırıp, gerekli etik düzenlemeler uzmanlar eşliğinde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yoksa faydalı bir araç eğer sınırları çizilmezse aynı nükleer güç gibi korkunç bir silaha dönüşebilir.
7. Son olarak şunu sorayım: insanların kendilerini daha güzel/yakışıklı, cazip veya karizmatik gösterme hevesine ilaç gibi mi geldi bu uygulama?
Bunun bir sonu yok. Sonu olmadığı için de artık insanların güzellik algısı konusunda bir duyarsızlığa erişeceğine hatta ileri boyutta psikolojik boşluklara düşeceğini bekliyorum. Dünyanın diğer sorunları ile harmanladığımızda ise tamamen belirsiz ama zorlu olacağından emin olduğum bir sosyolojik gelecek bizi bekliyor. Bekleyip göreceğiz. Umarım herkes bu yeni geleceğe iyi hazırlanır.
Söyleşi 2022.12.23 Tarihinde Gazete Duvar’da yayınlandı: https://www.gazeteduvar.com.tr/haram-data-makale-1594912
Bir cevap yazın