Kolaydır kaprisli güzeli sevmek. Öyle kolay ki Azra’yı, Adriana’yı, Behlül’ü, İstanbul’u. Odun da sevebilir: engin ufku, bacağı, baklavayı, vapuru; boğazı, gerdanı ve denize eğilmiş söğüt ağacını.
Kıyısı, kumsalı, kordonu yoktur Ankara’nın, övgüye ihtiyacı da yoktur zaten. İstediğin kadar tepin diren, bakarsın tayin çıkar ya da okul kazanırsın, Hz. Murphy kanunuyla gelirsin mecburen. Keçi bağlasan durmazmış, dört milyon keçi de mi şizofren?
Ankara’yı sevmek sınıfın sözde güzeli yerine, özde aykırı anarşist, gotik nihilist feminist tipini sevmek gibidir. Albenisi yok, sevmeyeni çoktur. Kem gözlerden korur hedef etmez kendini. Ülke dara düşünce çağırırsın kara şövalyeyi.
Şair bile İstanbul’a dönüşünü sever, o kadar seviyorsa bencilliği bırakıp terk eder. Sevginizle boğdunuz İstanbul’u, depremlerle silkindi ama düşmediniz yakasından, kene gibi emdiniz yeşilini doymadınız, hortumlara bıraktınız sokaklarını.
Ankara vefalıdır, memurdan kamburuna rağmen sidikli suyunu verdiğin sürece taşır, eylem olur toplaşır, heyecanlanır, ayaklanır, gazlanır, bombalanır. Ne iddiası güzellikte ne eğlencede. Laf ederler rengine, tüm renkleri barındıran beyazı da hiçliği barındıran siyahı da kıramadığından gridir. Sabah ayazı vardır, akşam bulutları. Behzat Ç misali aksidir terstir sevdirmez, destan maniyle beslenmez. Ego tatmini gerekmez, EGO bilettir sadece, taşır metrosuyla işten eve, evden işe.
Kendini beğenmişin değil, nefsiyle derdi olanların şehridir, kıyılı algısı ötesinde derviş mekânıdır. Ne sofu ne yobaz, Ankara, heterodoks, Melamî, Kalenderî, Hacı Bayram-ı Veli, ne göründüğü gibi, ne de gördüğün gibi…
Sevin ya da sevmeyin, bari önümde laf etmeyin. Ankara var, masal değil, kolaycı şaire mekân değil: sular köpükler boğaz… Efsane masal değil, erişilmez Leyla değil. Ankara İnsan, tahammül edilemeyecek kadar İnsan. Tamam kabul, deniz vapur, rakı balık gâvur, güzel ama ‘İnsan’ dediğimiz nane güzel ve çirkin değil, ötesi bir hamur.
– o –
Ekler:
1. Vega – Ankara
2. Ankara Fenomenleri
http://www.scoop.it/t/ankara-fenomenleri
3. Ankara’nın Bağları (Ümit Ortaç Yorumu)
4. Metnin Görsel Versiyonu
Burak
Serdar abi , gerçekten gene kaliteden ödün vermemişsin. Devamı olursa ne mutlu bizlere…
Srdr A.
Eywallah burak sağolasın…
Burcu Tokatlı
Ankara’da yaşayanlar Ankara”nın değerini bilir.Dışardan gelenler uzun süre yaşamadıkları için bunu anlayamazlar.Ankara’da abartı, gösteriş, karışıklık yoktur İSTANBUL gibi… Saygı, asalet, huzur Ankara’nın diğer adıdır.
Srdr
doğru haklısınız ve her şehrin bir manzumesi olmalı her şehrin bir bekçisi, elçisi, türküsü… gerçi vardır ama insanlar yaşadıkça güncellenmeli bunlar yeniden ayar çekmeli yeniden…
Burcu Tokatlı
İstanbul’da yaşayan arkadaşlarıma Ankara da yaşam ne kadar kolay diye özelliklerini anlatıyorum hayran oluyorlar ama İstanbul’un manzarası herşeye değer diyorlar. Ne diyelim manzaraya…(Kötü kalpli güzel dilber)
Burcu
çok özledim seni ankara. bu yazıyı okurken ağlayacaktım az kalsın. istanbulda yaşayan bi ankaralı olmak çok zor.
Serdar A
Açıkçası bu şehir, daha iyi yazıları, daha iyi yöneticileri ve onu daha çok seven şehirlileri hak ediyor ancak eldekiler bunlar. Güzel olan da bu belki de…