Kaptanın Seyir Defteri: 2014.06.17, dört günlük Ay yolculuğumun ikinci günü. Hava parçalı kozmik yağışlı, radyasyon seviyesi beklediğimden yüksek, vücudumda uyuşukluk. Ay’a fosforlu bir mayonez öbeği olarak varabilirim. Organik gözle orayı görmek isterdim, bu gidişle tüm spekturumlar bana açılacakmış gibi geliyor. Güneş pillerim sadece bilgisayar sistemine ve koltuk ısıtmasına yönlendirdim. Uzaya kırıntı yapacak gıdalar götürmeyin, uçuşan kırıntıları hüpletmekten başım döndü, pipetli koyu sıvı gıdalar en iyisi, mesela boza veya öğütülmüş aşure.
Önceki günler:
0. Uçan Güve’nin Öyküsü
1. İstanbul’dan Kaçış
Karanlıktayım yalnızım ama huzurluyum, ilahi bir yücelik duygusuyla gökyüzüne bakan birine göre tanrıya daha yakınım. Dilek hakkım olsa kıyametin kopmasını dilerdim. Tabi ardında Dünya’yı bırakıp kıyametin kopmasını istemek bencil bir durum. Kıyamet sadece dünyada mı kopar? Torunlarımızı başka gezegenlere saçsak yırtar mıydık? Savaşmak, sevişmek ve diş macunları yerine uçmaya odaklansaydık çoktan kurtulmuştuk zaten.
Yaylaya çıkmışım gibi uzaya çıkınca da zihnim açıldı sanki. Ya şizofrenim nüksetti ya da yerçekimsizlik yüzünden beynime daha fazla karanfil gider oldu. Daha hızlı okumaya ve düşünmeye başladım. Belki can havliyle belki yapacak bir şey olmadığı için. İnsanın önce okuması gereken şeyleri ömrünün son demlerinde telaşla okuması ne acı.
Geçmişe bakıyorum da yarımyamalak bilgiyle girdiğim tüm o tartışmalarımı, eksik analizlerimi, bilgisizliğim belli olmasın diye yaptığım konu değiştirmelerimi, rakibim yoksa atıp tutmalarımı düşündükçe çok utanıyorum. Cahillikten ve sosyopatlıktan nasıl kurtuluruz? Entelektüel bir tartışma veya tutarlı bir dünya görüşü oluşturmak için gereken minimum kitaplar nelerdir? 1000 temel eser? Belki sizin vaktiniz bunları okumaya yeter, benim ise pek kalmadı.
Önce şu tek kitap olayını aşmak gerekiyor. Okullarda hiç bir şey verilmiyorsa en azından “temel kitap bilgisi” verilmeli. Bilgi kaç çeşittir ne işe yarar nerede bulunur nereden başlamak gerekir… Daha sonra isteyen zaten yolunu bulur, sonra 1000 temel esere geçebilirsiniz. Bence insani tüm tartışmalardaki temel sorun bu temel bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Mesela Mitolojiler, Felsefe Tarihi, Sanat Tarihi, Sosyoloji Tarihi, Siyaset Tarihi, Dünya Tarihi kitapları ile başlayabilir insan sonra alternatif tarih Deliliğin Tarihi, Cinselliğin Tarihi, Bokun Tarihi, Orgazmın Tarihi, Şeytanın Tarihi… Tabi hepsinden önce Felsefeye Giriş, hatta Sosyolojiye, Matematiğe, Sanata, Bilime giriş ve Beden, Sağlık, Ekoloji, Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet Bilgisi dersleri de çok önemli. Bu mavi gezegende yalnız olmadığını, başka varlıkların da “sen” olmadan gayet uyum içinde yaşayabildiğini, tek ve iyi dinin kendi dini olmadığını ya da herkesin en iyi dinin kendi dini olduğuna inandığını fark etmesi bile güzel bir başlangıç noktası.
Bence dünyalı insanların temel sorunu çok fazla içlerine kapanması ve bu yüzden bunalıp etrafına dehşet saçması. Bu yüzden internete inanıyorum. I believe in Internet! İnsanların internet gibi sınırsız bir mecrada farklı insanlar tanıyarak vizyonunu genişletebileceğine inanıyorum. Tabi otoritenin ortamı bulandırıp trollemesine bırakılmazsa.
Ey güzel mavi gezegen, dikiz aynasından sana bakarken her şey o kadar basit görünüyor ki. Neden içindeyken bu berraklığı yakalayamıyorum anlamıyorum. Sorun elektrik sanırım. Uçan Güve’yi Ay’a götürmeye şehirde elektrik kesilip de Ay ışığıyla baş başa kaldığımda karar verdim. Kaçabileceğim en yakın gezegen Ay’dı. İyi uykular dünyanın karanlık tarafı, biraz daha kestireyim sonra sosyoloji tarihi okuyacağım, muhafazakarlıkta kalmıştım.
Buradan kumandanımız Gaye’ye sevgi ve müjdelerimi gönderiyorum. Sayenizde kumandanım, develerden kaçtım ve o uzaya gittim.
Devamı: 3. Gün
Bir cevap yazın