Türkçe manga ile ilk karşılaşmam 2011’de iş yerimde gerçekleşti. Editörler dünyaca ünlü bir manga serisinin Death Note‘nun yayın haklarını satın aldığımızı söylemişti. (Bu arada manga: Japon çizgi romanı) Animeleri zaten severdim (Anime: Japon çizgi filmi) Miyazaki filmleri , Ghost in the Shell, Akira favorimdi; ancak 2010’dan önce  raflarda Türkçe Manga görmeye pek alışık değildik. Akira’nın Türkçe çevirisinin hâlâ olmaması durumun vahametini bir göstergesi bence. Bu üç yıl içinde neler oldu nasıl gelişti, bu konudan haberdar genç bir nesil nasıl ortaya çıktı bilmiyorum; ama Death Note piyasaya çıktığı anda potansiyel okur tarafından yoğun ilgi gördü ve o sene Death Note seçildi. Ardından çorap söküğü gibi diğer seriler geldi: One Piece, Naruto, Bleach, Fullmetal Alchemist, Vampire Knight…

Fullmetal Alchemist’in benim için ayrıca bir anlamı var, 2. cildinin grafik temizliğini (bakınız yukarıdaki resim) yani görseller içine kaynamış Japon harflerini temizlemeyi, ben yapmıştım, bu obsesif ayrıntıya diğer yayınevleri dikkat etmiyor; ama biz o zamanlar bunlar için saatlerimiz harcıyorduk, hâlâ da öyle. Geç oluyordu ama temiz oluyordu.

Ghost in the Shell girişini izlemek bile yetiyor insana. Muhteşem müziği, derin zihin felsefesi, varoluşsal yolculuklar… Açıkçası bu kalitedeki animeler yetişkinlerin de ötesinde yapımlar. ‘Evrensel’ daha doğru bir tanımlama olabilir.

Neyse uzatmayayım, bir şekilde ‘anime’lerden aşina olduğum manga dünyasına olan ilgim son iki senede gittikçe arttı. Sonunda klasik el çiziminin ötesinde endüstriye dönmüş bu alanda “Bu şaheserleri hangi programlarla yapıyorlar?” sorusunu sordum ve araştırmaya giriştim.

Bu yazı manga ve anime üretmeye hevesli arkadaşlara engin program denizinde yollarını bulmada yardımcı olur umuduyla yazıldı. Önerileriniz varsa yorum kısmında tartışalım. Evet, başlıyoruz:
[Okumaya devam et…]